Türkiye Notları

Fikir Tarih Kültür

Ebuzer Demirci Uluslararası Politika

BM’nin Somali’ye Uygulanan Silah Ambargosunu Kaldırması Üzerine Notlar

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1992’den bu yana Somali’ye uygulanan silah ambargosu 1 Aralık 2023 itibari ile yine BM tarafından alınan kararla sona erdi. Ambargonun kaldırılması Somali’nin hali hazırda içinde bulunduğu kendine münhasır durumlar nedeniyle tartışmaya açık bir durum olsa da birçok Somalili tarafından sevinçle karşılanan bir gelişme oldu.

2012’de sona eren geçiş hükümeti (TFGS) sonrasında Hasan Şeyh Mahmud’un (HSM) Cumhurbaşkanlığı süreci ile birlikte Somali’nin yeninden inşası çabaları yoğunluğunu artırmıştı. Lakin Somali’nin dört başı mamur bir devlet olarak yeniden ayağa kalkması için rıza üretmesi ve şiddet tekelini tekrar eline alması gerekiyordu. Yani bir yandan yüzde yüzüne yakını etnik Somalili ve dinen Müslüman olan bir toplumu bir arada tutacak ve önemli çoğunluğunun üzerinde mutabık kalacağı bir yönetim sistemi üzerinde anlaşılmaydı. Diğer yandan ise şiddet tekelini ellerindeki AK-47lerin gücüne güvenerek ellerinde tutan irili ufakları grupların elinden şiddet kullanım imkanlarının geri alınıp devletin bu gücü tekrar ele alması gerekiyordu. 2012 sonrası süreçte bu iki önemli unsuru da devletin kullanımına sunacak önemli adımlar hem içeride gelişen süreçler hem de dış yardımlar ile birlikte atıldı.

Geçiş hükümeti sırasında Arta’da başlayan görüşmeler ve ardından geçici anayasa (Somali’de bu geçici anayasa kullanılıyor hala) ile birlikte devam eden süreçte bir şekilde rıza üretim sürecinin yolu açılmış oldu. 4,5 sistemi kendince sıkıntıları olsa da göreceli bir rıza üretim mekanizması kurdu. Yeni yönetim ve anayasa tartışmaları sonunda toplumun her kesiminde rıza üretimin tamamen sağlayacak bir anayasa yapılması durumunda artık rıza üretme konusunda bir problem kalmayacaktır.

Somali’nin diğer sorunu ise şiddet kullanma tekelidir. Şiddet kullanma tekelinin devletin kontrolüne geçmesi meselesi de bu süreçle birlikte yeniden şekillendi. Daha öncesinde şiddet kullanma tekelinin savaş ağaları ve devleti sahiplenen lakin devlet dışı olan aktörler tarafından kullanılması devletin otoritesinin kurulamamasının temel nedeniydi. Özellikle çok kutuplu dünyanın sunduğu fırsatlardan yararlanan Türkiye, Katar, BAE vb. aktörlerin Somali’de artan etkileri şiddet tekelinin devletin eline tekrar geçmesi için bir fırsat penceresi yarattı. Bu ülkeler ve Somali arasında imzalanan askeri anlaşmalar, kurulan eğitim üsleri ve Somali ordusunun yeniden ayağa kaldırılma çabaları şiddet tekelinin ait olduğu yere Somali devletine yeniden verilmesini için atılmış önemli adımlardı. Şimdi ise BM’nin silah ambargosunu kaldırması ile birlikte en büyük adım atılmış oldu.

Uluslararası toplumun Şebab’ın bitirilmesine dair beklentilerini Somalilerin AK-47ler ile ya da çıplak elleri ile gerçekleştirmeleri ummak konu Kissinger’ın bile sert insanlar olarak tanımladığı Somalililer olsa da oldukça iyimser olur. Bu nedenle de Somalililerin kendilerini ve vatanlarını koruyabilecek ağır silahları elde etmelerini bir hak olarak görüp, kendi kaderlerini belirlemeleri için bahanelerden arınmış bir fırsatı kendilerine sunmak oldukça önemliydi. BM’nin aldığı kararı bu nedenle bir fırsat olarak görüp bundan sonrası için Somali’ye nasıl bir destek verilebileceği üzerine kafa yormak başta Afrika Boynuzu olmak üzere bütün dünyanın güvenliği için atılacak önemli bir adım olacaktır.  

Ağır silahlarla donatılmış, disiplini sağlanmış, düzen içerisinde hareket eden bir Somali Ordusu’nun Şebab’a karşı önemli başarılar elde edeceğine kesin gözü ile bakılabilir. Şu an bile HSM’un kararlı duruşu ve dış destek ile Şebab’a karşı önemli kazanımlar elde edildi/ yönetilemeyen alanlar (ungoverned spaces) hükümet güçleri tarafından doldurulmaya başlandı. Hatta Amerikalı birçok uzmanın da üzerinde durduğu üzere Şebab içerisinde bir liderlik krizi başını almış gidiyor. AK-47lerle bu mücadeleyi veren Somalililer iyi bir liderlik ile ağır silahlar ile neler yapabilirler varın siz düşünün… Tabi silahlarının namluları iç savaşta olduğu gibi yine birbirlerine yönelmez ise…

Ebuzer Demirci